Gercek sanatci ortaya öyle etkileyici ve güclü bir sanat eseri koymali ki, yeri gelince sagligindan, hatta canindan bile feragat edebilmeli. Dünyaca ünlü Boleronun bestekari Maurice Ravel de iste böyle sanatcilardan. Dogdu, yasadi, beste yapti, caldi, gezdi, gördü, yavas yavas unuttu, kaza gecirdi, hatirlayamadi ve öldü. Siradan bir hayat mi dersiniz
Cevabiniz ne olursa olsun, büyük bir nota ustasinin hayatini gelin, bir kelime ustasinin kaleminden okuyun.
Jean Echenoz, Maurice Ravelin son on yilini bizi büyük bestekarin neredeyse bizzat yaninda oldugumuza ikna ederek anlatiyor. Raveli bestelerken, zirvedeyken, sevinirken, üzülürken, yavas yavas bellegini yitirirken ve cöküse, ölüme, bedenin ölümünden ziyade kendi bestelerini bile mutlak surette unutmaya adim adim yaklasirken görüyoruz
