Hans Fallada, 1944 sonbaharinda bir hapishane hü cresinde Nazi diktatö rlü gü altindaki yasamini, kendi deyimiyle icsel gö c dö nemini kaleme alir. Hicbir seyin insanlari sasirtmadigi, sasirmanin coktan unutuldugu bir dü nyada Nazilerden ziyade Alman aydinlarinin basiretsizligini, gammazcilik yarisina tutusan yurttaslarini, entelektü el yoldaslarinin kayitsizligini hesaba ceker.
Itiraf niteligindeki bu yazilari kagida dö kmek Fallada icin kolay degildir. Ö yle ki, 1944ü n karanlik atmosferinde giristigi kendini sorgulama sorumlulugu hayatta kalma stratejisine dö nü sü r. Pencesine dü stü gü son bü yü k Alman cilginligini tü m boyutlariyla irdelerken, binbir farkli sekilde tezahü r eden bu kö tü lü gü yaratanin aslinda kim oldugunu arar Viyana banliyö lerine has sivesi ve saralilarinkine benzeyen hareketlerle yaygaracilik yapan, tehdit etmekten ve hunharliktan aldigi keyfi kanli infaz fantezileriyle kü rsü lerden deklare eden Hitler midir tek mü sebbibi Direnmesi beklenen gü clerin daginikligina ne demeli peki Dü smanin canina ot tikadigi anayasaya umarsizca sadik kalmayi yegleyen hukukculara Nazilerin sloganlarinin arkasina takilip, kendilerinin de ne kadar milli olduklarini ispat etmeye calisan sosyal demokratlarin ihanetine Sopa yiyenlerden biri olmamak icin sopa atanlarin saflarina dolusanlara O mü phem sarhoslugun, birlik ve beraberligin cekim gü cü ne kapilanlara ne demeli
Kiskirtici, uzun yillar boyunca kayboldugu sanilan ve otoriterlik ortadan kalkmadigi sü rece gü ncelligini hic yitirmeyecek Ü lkemde Bir Basima ilk kez Tü rkcede.