Bir orman ve gidecegi yönü ve yeri düsünmeden otomobil süren bir adam. Yolun bitimine yakin arabasi toprak zemine saplanip kalinca ne yapmasi gerektigine bir türlü karar veremez.
Sonbahar sonlarinda bir ögle sonrasidir, neredeyse hic isik yoktur ve kar yagmaya baslamistir.
Ya yardim almak icin geri dönmeli ya da arabada kalmalidir. Ama o bunlari yapmak yerine, akilsizca ve nedenini gercekten bilmeden yürüyerek ormana girmeye karar verir. Kacinilmaz olarak kaybolur, gece cöker. Yorgunluk ve soguk onu ele gecirmeye basladiginda, karanlikta garip bir parilti yakalar. Gördügü kisilerin gercek mi hayal mi olduguna okur karar verecektir.
Beyazlik, okuru gizemli, akildan cikmayan, büyüleyici bir atmosferin icine cekiyor. Bu kisa ama yogun roman, yazarin öbür yapitlari gibi yine insan ruhunun derinlerine isik tutuyor.
Yirmi birinci yüzyilin Becketti
Le Monde
Avrupanin en önemli yazarlarindan biri.
Karl Ove Knausgrd
Yenilikci oyunlari ve düzyazilari telaffuz edilemez olana ses verdi.
Nobel Ödülü Jürisi